Mark Twain İnsan Nedir Kitabı Hakkında Bilmeniz Gerekenler

26 Ocak 2022
Mark Twain İnsan Nedir Kitabı Hakkında Bilmeniz Gerekenler

İnsanın anlam arayışı

Son yıllarda dünya çapında yaşanan sıkıntılar ve insanın kendini içinde bulduğu sıkışmışlık hissi, insanın anlam arayışını tetikledi. Hayatın ne olduğunu ve ne için olduğunu sorgulayan insan, bu alanda klasikleşmiş kitaplara fazlasıyla yöneldi. Tolstoy İnsan Ne ile Yaşar kitabı ve Twain'in İnsan Nedir kitapları ülkemizde özellikle son iki yıldır en çok satılan kitaplar arasında yerini aldı.

İnsan Nedir?

Mark Twain tarafından 1906 yılında kaleme alınan “İnsan Nedir?” kitabı, Yaşlı Adam ve Genç Adam olarak isimlendirilmiş iki karakter arasında geçen diyaloglar biçiminde kurgulanmıştır.

Diyalogların ana teması insanoğlunun bir makineden farksız olduğu ve bu makinenin dış dünyadan, insanın dışındaki etkilerden aldığı komutlarla hareket ettiği ve kendi eylemleri sözkonusu olduğunda temel belirleyicinin kişinin kendisi olmadığı üzerinedir.

Yaşlı Adam Şöyle diyor: “aklın, yalnızca bir makineden ibaret, fazlası değil. Üzerinde yetkin yok, onun kendi üzerinde yetkisi yok. Ancak dışarıdan çalıştırılır.”

Genç Adam Yaşlı Adam’ın savlarını desteklemez ve karşı çıkar görünse de, kitabın akışı içerisinde Yaşlı Adam’ın, kendi savlarını çok çeşitli örneklerle ispat yoluna gittiğini gözlemleyebiliriz.

İnsanın dış dünyadan bağımsız bir şekilde kendiliğinden bir fikir oluşturup bunu bir yaratıya dönüştüremeyeceğini iddia eden Yaşlı Adam’ın en etkili örneklerinden birisi Adem ile Havva’nın iyi ve kötü, doğru ya da yanlış gibi kavramları kendiliğinden oluşturamadıkları üzerine ortaya attığı tezdir. Ona göre “dışarıdan” bilgi gelmediği sürece onlar için çığlak dolaşmak edepsizlik anlamına gelmiyordu, bu yanlış bir şey değildi. Ne zamanki bilgi, bir elma vasıtasıyla dışarıdan geldi, insan makinesi kendi içinde o bilgiyi o zaman işleyerek doğru ya da yanlış kavramlarını oluşturabildi.

Benzer teoriyi edebiyat alanına da uyarlayan Yaşlı Adam Shakespeare gibi karakter yaratan yazarların da aslında, kendilerinin dışında yaratılmış olan ve kendi gözlemledikleri karakterler vasıtasıyla eserlerinde yaratıcı süreçlerinin gerçekleştiğini ve bunda da belirleyici olanın yazarın kendisi değil kendinden tamamen bağımsız olan dış dünya olduğunu ileri sürmektedir. Ona göre, “Shakespeare hiçbir şey yaratmadı. Doğru bir şekilde gözlemleyip, fevkalade resmetti.” Çünkü hepimiz gibi Shakespeare de bir makineydi ve makineler yaratamaz.

İnsanın Erdemleri

Konu insanın erdemlerine, örneğin fedakarlığa geldiğinde, Yaşlı Adam’ın savları yine benzer doğrultuda ilerlemektedir. Yaşlı Adam’ a göre kişinin eylemlerindeki, hatta en erdemli davranışlarındaki önceliği bile aslında kendi çıkarıdır. Temel motivasyonu kendi içsel tatminini, huzurunu ve ruhsal dinginliğini elde etmektir. Yani başkası için bir fedakarlık yaptığında bile insan özünde kendisine iyilik yapıyor demektir. Örneğin bir çocuğu yangından kurtarmak için kendini feda eden ya da cebindeki son parayı muhtaç bir kadına verip fırtınada evine yürüyerek dönen adam fedakarlık yapmış olabilir ama bu davranışlardaki temel güdü, yardıma muhtaç bir insan gördüğünde yardım etmemenin o adamın ruhunda yaratacağı acı hissidir ve özünde, bu acıyı hissetmemek için o fedakarlığı yapmıştır. Yaşlı Adam, insanın en erdemli görünen davranışlarının altından yatan en temel “Tek Dürtü”yü, “Kendini Onaylama Hakikati” olarak isimlendiriyor. Ona göre insan davranışlarının temelinde kendi eylemlerini kendi içinde onaylama dürtüsü yatar. “Kendini düşünme, kendini koruma, kendini rahatsız olmaktan kurtarma” gereksinimi, kişinin davranışlarındaki birincil etkendir.

İnsan ve Eğitim

Twain Genç Adam ve Yanlış Adam’ın diyaloglarında eğitim konusuna da yer veriyor. Kitaptaki eğitmen rolünü de bizzat üstlenmiş olan Yaşlı Adam’a göre inşan doğduğu andan itibaren yaşadığı tüm zamanlarda eğitim altındadır ve bu sadece aldığı ya da üzerine çalıştığı derslerden ibaret değildir. Kişinin etrafında bağlantı halinde olduğu ve onun duygularını düşüncelerini etkileyen, ideallerini oluşturan ve onu bir yola sokup orada kalmasını sağlayan her şey bu eğitimin bir parçasıdır. Yaşlı Adam bu bölümde eğitim üzerine konuşurken yine insan denen makinenin gösterdiği fonksiyonların tamamen dış etkiler doğrultusunda belirlendiğini vurguluyor. Yazarın temel düşüncesini vurgulayan önemli bir alıntı şu şekildedir: “Bir insan, hiçbir zaman, dış etkenlerin onu yarattığından fazlası değildir. Onu ya aşağı çekecek, ya da yüceltecek şekilde eğitirler. Fakat bir şekilde eğitirler. Her zaman insanın üzerinde çalışır durumdadırlar.” (Sf. 59)

Yaşlı Adam eğitimin tek başına yeterli olmadığını ve insanın daha gelişmiş bir makine olmasında mizacın da son derece belirleyici olduğunu vurgular. Mizaç, kişinin doğduğu anda oluşan yapısıdır, yani nasıl yaratıldığıdır ona göre ve kişi ondan asla kaçamaz. Yapabileceği tek şey onu baskılayarak benliğinin derinlerinde bir yerde sessiz kalması için hapsetmektir.

Kitabın ana fikri

Kitapta Twain’in Yaşlı Adam vasıtasıyla vardığı sonuç aslında şudur: İnsan, işlevselliği tamamen kendi dışında belirlenen bir makine olduğundan, iyi eylemlerinin sonucunda kendiyle gurur duyması yersizdir, o gurur -insanın tersine- “kendi kendine” yaratma gücü olan Tanrı’ya aittir sadece.

Aşağıda yaptığım alıntı Yaşlı Adam’ın, dolayısıyla da Twain’in, temel fikrini ve bu fikir çevresinde bu kitapta oluşturduğu diyalogların özündeki düşünceyi ortaya koyar niteliktedir:

 

Tanrı, kişiyi içindeki dürüst ve dürüst olmayan olasılıklarla yaratıp orada durur. İnsanın bağlantıları da (yani dış etkenler de) bu olasılıklardan birini geliştirir. Sonuç ona göre ya dürüst ya da dürüst olmayan biridir.” (Sf. 62)

İnsanoğlunun bağlantıları vasıtasıyla aldığı eğitim ve mizacının sonucunda ortaya çıkan olumlu ya da olumsuz anlamdaki kişiliğinin dünya üzerinde niceliksel olarak gayet dengeli olduğunu belirten Yaşlı Adam, bir bakıma alaycı bir dille günümüz dünyasını, dinlerden siyasete kadar her alanda eleştirirken, son cümlelerindeki vurgu insanın ne olduğunu açıklamaktan öte, insanın ne olamadığını son derece karamsar bir şekilde ortaya koymaktadır:

Her şey çoktan denendi. Başarı sağlanamadı. Sen de lütfen kafana takma.” (Sf. 135)

Paylaş :
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.