Stokta Yok
Kolektif

Tasavvuf Seti 2 - 4 Kitap

Hayykitap
Açıklama
Yarım saatte yiyip bitireceğimiz bir yemeği yapmak için bile internette onlarca tarif okuyan bizler, tüm hayatımızı anlamlı kılmak için Rabbimizin bize gönderdiği yaşam tarifini okumaktan aciz miyiz?
Türü : Set
Sayfa Sayısı : 1048
Kapak : Karton
Kağıt : 2. Hamur
Basım Yılı : 2021
Dili : Türkçe
700 TL ve Üzeri KARGO BEDAVA !
99,90 TL
124,00 TL
%19 indirimli
1-3 İş Gününde Kargo Kargo Ödeyen Ürünler için  tıklayınız
  • Ürün Özellikleri
  • Ödeme Seçenekleri
  • Yorumlar (0)
  • Tavsiye Et
  • Ol Dedi Oldum

    “Allah’ım, ben bilmiyordum” demeyi düşünüyorsanız artık mazeretiniz kalmadı!
    Vallahi Allah var ve vallahi hesaba çekileceğiz.
    Şimdiye kadar, “ben bilmiyordum, Allah’ım affet beni” demeyi düşünüyorduysanız bu kitabı okuduktan sonra mazeretiniz de kalmadı. Lütfen, Kur’an’ı anlayacağınız ve hayatınıza geçireceğiniz şekilde okuyun.
    Yarım saatte yiyip bitireceğimiz bir yemeği yapmak için bile internette onlarca tarif okuyan bizler, tüm hayatımızı anlamlı kılmak için Rabbimizin bize gönderdiği yaşam tarifini okumaktan aciz miyiz?

    (Tanıtım Bülteninden)

    Ey Aşk! Bizi Affet

    Şimdi bir aşk lazım bize
    Bir de aşk
    Ve bir daha aşk.
    Ya Hu…
    Ey kalbim, neden ağlarsın? Senin Rabbin var.
    Bazen susarsın. İçinde çoktan dünyanın en uzun cümlesini kurmuşsundur.
    Kime açsan, kime anlatsan anlamazlar.
    Dile düşse dili yakar.
    Susmak ne uzun cümle, kitaplara dahi sığmaz.
    Şimdi bir aşk lazım bize
    Bir de aşk
    Ve bir daha aşk.
    Ya Hu…
    O'na, hep en güzele giden yollar lazım. Başka kurtuluşu yok bu dünya durağının. Başka hiçbir aydınlık aydınlatamaz karanlıkları.
    Sadece siz yalnız değilsiniz. Hepimiz bir yalnızlığı paylaşıyoruz.
    Allah'ım, dünya onların olsun.
    Bana Sen lazımsın.

    (Tanıtım Bülteninden)

    İnsanı Anlamak

    Zihinden Zihniyete Kendimizi Tanımanın Bilimsel Zemini
    “Anlam aradığımız için anlam üretiyoruz.”
    İnsanı kendisine ‘tanıştırmak’ zorundayız. Zihnin nasıl çalıştığını, duyguların işlevini, hafızanın kullanımını, deneyimlerin taslaklar üzerinden sınıflandırılıp zihinsel kategoriler tarafından anlamlandırılmasını, nihayet hepsinin bir bütün olarak bir hikâyede bütünleştirilmesini kavramak durumundayız. Ancak ondan sonra düşünce ve davranışlarımızın niteliklerini yorumlama şansımız var.
    Bu kitapta Etyen Mahçupyan, zihnin biyolojik evrimle nasıl oluştuğunu ele alıyor, zihniyetin ise kültürel evrimle nasıl oluştuğu ve çalıştığı konusunda nihayet bir kuram öneriyor ve bunu temellendiriyor. Biyolojik evrimde genetik hafızanın işlevine benzeyen bir niteliğin kültürel evrim sürecinde de oluşup oluşmadığı temel sorusundan hareketle, böyle bir niteliğin var olduğunu ve ‘zihniyet’ olarak tanımlanabileceğini tartışmaya açıyor.
    “İnsan kendi üzerine düşünerek kendisini tanıyabilir mi? Bilinçli düşünceye açılan sonsuz krediler çağında bu soruya verilen cevaplar muhtemelen olumlu olacaktır. Fakat karar ve davranışların asıl belirleyicileri olsalar da, insanın farkında bile olmadığı bilinçdışı ve zihniyet kategorilerini hesaba kattığımızda cevap şöyle olmalıdır: ‘Hayır, insan kendi üzerine düşünerek kendisini tanıyamaz, çünkü bilinçdışını ve zihniyetini ona ancak ilişki kurduğu başka insanlar gösterebilir.’
    Etyen Mahçupyan, bilincin ve düşüncenin bağımsız değişkenler gibi gösterilip kutsandığı bir dünyada birincinin bilinçdışı; ikincinin zihniyet tarafından nasıl kuşatıldığını anlatıyor ve daha olgun bir toplumsallık için odaklanmamız ve hesaplaşmamız gereken asıl kategorilere işaret ediyor.”
    Alper Görmüş
    “Geçtiğimiz bir kaç yüzyıl içinde derinleşen bilimsel uzmanlaşma, kendini tanıma ve anlamaya ilişkin sorulara cevap arayanların birbirinden bihaber kalmalarına neden oldu.
    Bu kitap nörobilim ile sosyal psikolojiyi bir araya getirerek insanı anlamanın kapısını aralıyor. Biyolojik ve kültürel adaptasyonu bilimsel bilgiler ışığında bağlantılı olarak izlerken, hem insanı anlamak için bütüncül bir çerçeve öneriyor, hem de zihinle zihniyet arasındaki ilişkiyi açığa çıkararak duygu, düşünce ve davranışlarımızın işlevini anlamamızı sağlıyor.”
    İzzet Özberki

    (Tanıtım Bülteninden)

    Gece Yürüyüşü

    Gece, hakîkat arayıcıları ve âşıkları için bir irfân sofrasıdır.
    Gece, kendini tanımak isteyenler için bir sükûnet denizidir.
    Kim gece kalkmış da elleri boş dönmüştür; feyz yağmurlarından, ilhâm esintilerinden, ötelerin baş döndürücü rayihasından mahrum kalmıştır?
    Gece, özlemlerin bir pınar gibi kaynadığı, sessiz ve sözsüz niyâzların arş’a uzandığı, gözyaşının gözden saklı tutulduğu ulvî bir mekândır.
    Büyük oluşların rüyalarını bağrında saklayan Yusufların kuyusudur gece.
    Aynı zamanda âriflerin büründüğü elbisedir.
    Karanlık gecede yürümesini öğrenenler, aydınlık bir gönül elde ederler.
    Allâh, geceyi mi’râc’ın/vuslat’ın yürüyüşü olarak kutsamıştır.
    Gecenin sırrı, gecede saklıdır.
    Yıldızları ortaya çıkaran gecenin karanlığıdır.
    Gece Yürüyüşü/Yücelişi” anlamına gelen “İsrâ Sûresi” üzerine yapılmış bu mütevazı çalışmanın, okuyucularımıza geceyi sevdirmesini ve gece yürüyüşüne heveslendirmesini dileyerek...

    (Tanıtım Bülteninden)
Ürün Yorumları
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.